Kasım
ayı işsizlik rakamları, pazartesi günü yayınlandı, Mart ayına girmeye kısa bir
süre kaldı ama, Kasım istihdam rakamları üç ay geriden geliyor. 2014 de işsizlik
ne olur artık onu konuşmalıyız ama Kasım ayının kısa bir değerlendirmesini
yapalım. Tabloda aslında büyük bir değişiklik yok, Hizmet sektöründen beslenen
istihdam artışı devam ediyor, oranlara bakalım, hizmet sektörü % 50,7, inşaat %
7,4, sanayi % 19,4 ve son olarak tarım
sektörü % 22,5 olarak açıklandı. Bir önceki ay ile kıyasladığımızda, hizmet
sektörü 0,7, inşaat 0,2, sanayi 0,4 puan yükselmiş, tarım 1,3 puan azalmış
durumda. Aynı dönemde işgücüne katılım % 50,5
ve istihdam oranı da % 45,5 olarak gerçekleşmesine rağmen bir önceki aya
göre, istihdam oranı 0,4 puan, işgücüne katılım da 0,2 puan gerilemiş durumda.
Özet
olarak Kasım işsizlik verilerinin bize anlattığı, 2012 senesine göre işsizlikde
yükselişin devam ettiği ve 2013 OVP hedefi olan % 9,5’in gerçekleşme
ihtimalinin giderek zayıfladığına işaret ediyor. 2013 Aralık ayı sanayi üretim
artışının sıfır olarak gerçekleşmesi yani herhangi bir artış veya azalış
olmaması, aynı zamanda Kapasite Kullanım Oranındaki daralma 2014 ilk çeyreğinde
işsizlikde çift haneleri görebileceğimizin işareti olarak algılanabilir.
Özellikle, 2014 de iç talebin daralmaya başlaması ve tüketici kredilerindeki
azalmanın da etkisi ile büyümeyi olumsuz yönde etkileyeceği düşünüldüğünden,
artan kredi maliyetleri ve enflasyonun etkisi hazinenin borçlanma maliyetlerini
de yukarı çekeceğinden, ihracatın net pozitif katkısı gerçekleşme ihtimaline
karşın, % 2 seviyelerinde bir büyüme beklentisi 2014 OVP hedefi olarak % 9,4
işsizlik rakamının gerçekleşmesini de ortadan kaldırmaktadır.
FED’in
tahvil alımlarını azaltma kararı sonra gelişen piyasalardan çıkış devam ediyor,
2013 senesini 12,7 milyar $ brüt Doğrudan Yatırım girişi ile kapattık. 2012 de
bu rakam 12,2 milyar $ dı. Portföy hesabı 2013 de 21 milyar $’a geriledi, 2012
de ise 38,1 milyar $’dı. Hisse senedi grişleri 841 milyon $ olarak gerçekleşti,
2012 de 6,2 milyar $’dı, borç senetleri de aynı şekilde gerilemeye devam
ediyor. 20,2 milyar $ oldu. 2012 de
31,8 milyar $’dı. Banka kredilerine baktığımızda 2013 de 30,5 milyar $’a
yükselmiş. 2012 de 15,2 milyar $’dı. Özetle
2103 ödemeler dengesi finansmanında portföy girişleri zayıflamış, banka
kredileri artımış, Doğrudan Yabancı yatırım girişleri Moddy’s ve FITCH’in
yatırım yapılabilir kredi not artışıma rağmen yükselmemiş durumda. 2013 yılı
toplam dış borcumuz 350 milyar $’a ulaştı, BU rakamın 250 milyar $’ı özel
sektör, 100 milyar $’ı ise kamı sektörüne ait. Özel sektörün 143 milyar $’ı ise
kısa vadeli dış borç. Bu tablo bize özel sektör borcunun döviz talebini 2014 de
arttıracağına işaret ediyor. Evet MB faizleri yükseltti ancak Dolar başka
ülkenin para birimi ve biz o ülkenin para birimi ile borçlanmışız. Doların
kontrolü biz de değil dışarıda.
Dolayısı
ile 2014 yılı, işsizlik rakamlarının artabileceği, Dolar ve Faiz Maliyetlerinin
birlikte yükseldiği, Doğrudan Yatırımların yeterli olmadığı, 2013 den
gelen Carı açığın 65 milyar dolar ile %
-8 oranında GSYH’ya yansıdığı bir tablo olarak karşımıza çıkıyor. TÜFE’nin
yılsonu % 8 civarında çıkma ihtimali arttığı sürece, Merkez Bankasının faizleri
düşürmesi şu an için pek mümkün görünmüyor. 2012 de cari açığı küçültmek için
büyümeyi düşürdük ancak sermaye girişi devam ediyordu. 2014 de ise yine aynı
politikayı devreye soktuk ancak sermayenin maliyeti yükseliyor. Esas üzerinde
düşünülmesi gereken tablo bu.
Dr. İsmet DEMİRKOL
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi