Hafta içinde
açıklanan 2013 yılı ilk çeyrek büyüme rakamlarına göre, Türkiye ekonomisi
piyasa beklentisi olan % 2,2’nin çok üzerinde % 3 büyüyerek, 2012 senesinin son
çeyrek büyüme rakamı ile 2012 senesinin
tamamının üzerinde artış kaydetmişti. Mevsimsellikten arınmış birinci çeyrek
büyümesi de hatırlarsanız çeyrek baz da
yüzde 1,6 olarak gerçekleşti. Ancak, büyümenin detaylarını incelediğimizde,
işsizlik rakamlarının önümüzde ki aylarda yükselebileceği riski devam ediyor.
İç talep büyümesi yüzde 3 olurken, kamu harcamaları yüzde 7,2 artış kaydetmiş.
2013 ilk çeyrek sanayi üretim
ortalaması ise yüzde 1,3, özel yatırımlar da ki artış ise yüzde 0,2. Mal ve
hizmet ihracatı geçen seneye göre büyük oranda azalarak % 3,4 seviyelerine
gerilemiş, ithalat da ise artış Ocak ayından beri devam ediyor. Üç aylık artış
ise, %8,2. Yukarıda ki rakamların bize anlatmak istediği aslında, dış ticaret
rakamlarında, ilk üç aylık ihracatın pozitif katkısının çok güçlü olmadığı,
tüketim malı ithalatında ki artışın yüksek olması ve iç talebin % 3 artması
nedeni ile, 2013 senesi ilk çeyrek
büyümesinin ağırlıklı olarak iç
tüketime dayalı gerçekleştiği yönünde. Sektörel bazda büyüme artışlarını
incelediğimizde ise, Turizm, Mali aracı kurumlar, ve İnşaat gibi hizmet sektöründe büyümenin yine açık
ara önde olduğu görülüyor. Türkiyede
istihdamın sektörel dağılımını incelediğimizde istihdam edilenlerin %22,5'i
tarım, %19,9’u sanayi, %6,2’si inşaat, %51,3'ü ise hizmetler sektöründe yer
almaya devam ediyor. İlk çeyrek büyümesinde en yüksek sektörel artışın hizmet
sektöründe gerçekleştiği karşımıza çıktığında, muhtemelen hizmet seköründen
beslenen ve emek verimliliği düşük bir istihdam yapısının devam ettiği
görülmekte. Önümüzde ki aylarda ise, sanayi sektöründe beklenen iyileşmenin
gerçekleşmemesi, doğrudan yabancı yatırımların giriş yapmaması durumunda,
Türkiye yıl sonunda % 4 büyüme hedefini
iç talep ile karşılayabilir ancak bu büyüme modeli ile işsizlik artmaya devam edebilir.
Dr. İsmet DEMİRKOL