Hatırlarsanız, 2012 yılı’nda Türkiye ekonomisi yıllık bazda % 2,2 büyüme gerçekleştirerek, GSYH, 2012 yılında
cari fiyatlarla %9,2’lik artışla 1 416 817 Milyon TL, sabit fiyatlarla %2,2’lik
artışla 117 754 Milyon TL, dolar cinsinden ise 786 milyar $ olmuştu. Kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla değeri
ise 2012 yılında cari fiyatlarla 18 927
TL, ABD doları cinsinden 10 504 Dolar olarak hesaplanmıştı ve 2012 yılında kamu harcamaları % 2,7 artarak
büyümeye % 0,4, ihracat ise % 17,2
artarak büyümeye % 4,1 pozitif katkı yapmıştı. Türkiyenin en temel
sorunlarından biri Büyüme olduğunu, cari işlemler açığının finansman sorunu
nedeni ile de ekonominin belli aralıklarla soğutulduğunu belli aralıklarla
görmekteyiz. Türkiye’nin 2023 hedefleri arasında ilk on ekonomi ve Kişi Başı GSYH rakamlarında 25 000 $ seviyesine
ulaşmak için ise verimliği de hesaba katarsak % 6-7 gibi yüksek büyüme
rakamlarına ulaşmamız gerekiyor. Hal böyle olunca, ihracatın pozitif katma
değerinin, dış talep katkısı bakımından her yıl gerçekleşmesinin gerekli olduğu
ortaya çıkıyor. Bugün size anlatmak istediğim konu da ihracatçılarımızı
yakından ilgilendiren, finansman maliyetleri yani Eximbank kredileri ile ilgili.
Başbakan
Yardımcısı sayın Ali BABACAN ve Ekonomi Bakanı sayın Zafer ÇAĞLAYAN’ın da
katılımı ile bugün Ankara’da gerçekleştirilen toplantı da, ihracatçımız için
son derece önemli olan Exim Kredileri ile ilgili bazı önemli konuların masaya
yatırıldığını ve yakın zamanda büyük mesafe alınabileceğini görüyoruz.
Bildiğiniz gibi, Eximbank’ın en önemli faaliyeti sigorta garanti işlemleri ve
nakit kredi desteği. Biraz rakamlar ile ifade edersek, hacmin çok geliştiğini
görmekteyiz. Sigorta hacmi, 2010 yılında 5 milyar $’dan 2013 yılında 11 milyar $’a ulaşmış, nakdi
krediler ise, 2010 yılında, 3,9 milyar $’dan 2012 yılında 15,1 milyar $’a
ulaşmış durumda. 2013 hedefi ise, 19 milyar $. Sigorta Garanti işlemleri ve
Nakdi Kredi toplamına baktığımız da ise, 2012 ihracatının %14,4’ünün Eximbank
ile finanse edildiği görülüyor. Ancak Nakdi kredilerin geri ödeme süresi kanun
gereği 120 günü aşamıyor. Eximbank ilave imkanlar ile bu süreyi 180 güne çekse
bile, maliyet açısından İhracatçımız olumsuz etkilenebiliyor. Hükümetimizin bu
konu da yaptığı çalışma ise, sürenin biraz daha geniş tutulması, bir başka
olumlu gelişme ise, marka için yapılan harcamanın, 2013 senesinden itibaren,
yatırım olarak kabul edilebileceğinin belirtilmesi. Dolayısıyla gerek reeskont
kredisinin vade süresinin uzatılması gerekse, marka ile yapılan harcamanın
yatırım olarak kabul edilmesi,Türk İhracatının finansman maliyetlerinin
düşürülmesi bakımından son derece olumlu bir gelişme. Sanayi üretiminin, % 1,4,
imalat sanayi’nin ise % 2,5 büyüme kaydettiği, ilk çeyrek de tüketim malı
ithalatı % 4,4; dayanıksız tüketim malı imalatı % 2,1 artış göstermiş,
dayanıklı tüketim malı ithalatı ise % 0,7 gerilemişti. İhracatın ilk üç ay
büyümeye pozitif katkısını pek göremedik, ancak, Eximbank kanalı ile yapılacak
iyileştirmelerin, ihracatın finansman maliyet ve giderlerine büyük katkı
sağlayacağı sevindirici bir gelişme.
Dr. İsmet DEMİRKOL