TÜRKİYE BÜYÜMEYE, ULUSLAR ARASI DÖVİZ AÇIĞI İSE YÜKSELMEYE DEVAM EDİYOR



TCMB hafta içinde, Uluslararası Yatırım Pozisyonu 2013 yılı Ocak  rakamlarını açıkladı. Buna göre, 2013 Ocak ayında Döviz Yükümlülükleri 642,922 milyar dolar, Döviz Varlıkları ise 217,302  milyar dolara ulaşmış durumda.  Döviz açığı ise  425,620  milyar dolar. Türkiye, 2012 senesini 46,9 milyar dolar cari açık ile kapatmıştı. Dolayısı ile cari açığın GSYH oranı da %  - 5,9’a gerilemişti. Uluslararası döviz açığımızın GSYH’ya oranı ise, %50’ye yükselmiş durumda. 2010 yılında net döviz açığının 362 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde, 2013 senesine göre açık %17,5 artmış durumda. Bu tablo, aslında bize şunu gösteriyor. Türkiye 1980 sonrası, dışa açık ekonomi modelini benimseyerek ve dış ticaret hacmini genişleterek yurt dışına ihracata başlamış ve bunda da büyük başarı göstererek 2012 yılı sonunda 163 milyar $ gelir elde etmiştir. Ancak, ihracatın % 58,5’i ara mal bir ithalatına bağlı olduğu için, Türkiye’nin, yurt dışı ithalatı her geçen yıl artmaya devam etmiştir. Uluslar arası döviz açığımızın 425,620 milyar dolara çıkmasının asıl nedeni aslında cari açığın finansmanıdır. Cari açık Türkiye’nin en önemli sorunu olmaya devam etmektedir ve bu sorun muhtemelen, büyüme modeli değişmediği sürece bir diğer ifade ile, ithal girdi oranı %58,5’den %40’lara çekilmediği sürece sıkıntı artarak sürmeye devam edecektir. Diğer yandan, Ekonomi Bakanlığımızın, teşvikler ile ilgili çalışmaları çok başarılı bir şekilde devam etmektedir. Bunların, piyasaya olumlu etkisi zamanla kendini gösterecektir. Ancak, kaliteli yerli üretim, AR – GE çalışmalarına 2013 yılında daha fazla pay ayrılmalıdır. Yapısal reformlara hız verilmelidir. Tüketim bilinci ve markalaşma için çalışmalar hızlandırılmalıdır.  Özel Sektör – Üniversite işbirliğinin verimliliği ve kaliteyi arttırdığı unutulmamalıdır. Yukarıda saydığımız tedbirler kısa sürede hayata geçirilmediği sürece, Uluslararası döviz açığımızın GSYH oranı kredi değerlendirme kuruluşlarının  not değerlendirmesi sırasında önemli bir gösterge olmaya devam edecektir.




Dr. İsmet DEMİRKOL