Hatırlarsanız, 2013 yılına
başlarken tüm dünyada beklentiler çok olumlu yönde ilerliyordu. Amerika’da
büyüme ılımlı olmaya başlamış, Avrupa’da Draghi’nin konuşması ile Euro’nun
değeri artmaya başlamış, Çin ekonomisinde durgunluk beklentisi kalkmış derken,
son günlerde Amerika için Borç Limiti tartışmaları Mayıs ayına ötelenmiş
gözükse de kapalı kapılar ardında, Demokratlar ile Cumhuriyetçilerin kıran
kırana mücadelesi devam ediyor. Özellikle, Cumhuriyetçiler Mali Uçurum için vermiş
oldukları desteği, borç tavanı için düşünmediklerini her fırsat da dile
getirmeyi sürdürüyor. FED toplantıları ise tam bir muamma. Başkan Bernanke
tahiv alımlarını savunurken toplantı tutanakları tam tersini söylüyor ve tahvil
alımlarının bir an evvel durabileceğini öngörüyor.
Avrupa da
ise işler karışmaya başladı bile. İtalya’da ki genel seçimler sonrası hükümet boşluğu, Avrupa’nın ekonomi
gündemini bir anda değiştirdi. Draghi,
İspanya ile mi uğraşsın yoksa İtalya ekonomisine güven mi tazelesin ikilemde
kalmış durumda.
Türkiye
açısından ise, olumlu hava sanayi üretimi ve ihracat rakamlarına bağlı . Kriz
öncesi % 60-65 seviyelerine yükselen Avrupa İhracatı 2012’de % 48,2 geriledi.
Afrikaya gerçekleşen ihracat 2012 senesine
% 8,8'de kaldı. 16,4 milyar dolar altın ihracatının katkısı ile Asya
pastadan % 34,8'lik bir kısım aldı.
Özetle, 2013 beklentileri önümüzde ki aylarda değişebilir.
Dr. İsmet DEMİRKOL