2012 yılının sona ermesine çok az bir süre kaldı. ABD ve Avrupa’da Noel
tatili başladı başlamasına ama, piyasalar, 2013 yılına umutlu girmeyi arzu
ederken, Amerika’da mali uçurum yasasının netleşmemesi, Avrupa’da, borç krizin adeta ötelenmesi, 2013 yılına ilişkin
piyasa beklentilerimizi derinden etkilemeye devam ediyor. ABD ekonomisinde ki,
ılımlı büyüme rakamlarının ay içinde piyasalara yansıması olumlu bir gösterge
olarak algılanmasına rağmen, geçen hafta içinde ,Cumhuriyetçiler ve
Demokratların vergiler konusunda anlaşamaması, 1 trilyon dolarlık mali uçurum
açığını su üzerine çıkarmaya başladı. Ayrıca,
2013 yılı başında 600 milyar dolarlık bütçe kesintisinin devreye girecek
olması, ABD ekonomisini, yılın ilk
ayında resesyon ortamına doğru sürüklüyor.
Avrupa’da ise, Başkan Draghinin
ekonomik önlemlerin yeterli olmadığını, tüm Avrupa ülkelerinin tasarruf,
harcama ve yatırım politikalarını gözden geçirmesi gerektiğini belirtmesi,
Rönesans kıtasında ki ekonomik krizlerin 2013 yılında da devam edeceğini
göstermekte.
Türkiye Ekonomisi ise, 2012
senesini, geçen seneye göre büyük düşüş göstererek (2011 Büyüme :
%8,5) % 3 büyümeye yakın bir oran ile kapatmak üzere. Ancak, kapasite kullanım
oranlarında ki gevşeme, sanayi üretim endeksinde ki daralma, istihdam da ki iş
gücü kaybında ki yükseliş, cari açıkda ki küçülmeyi gölgeliyor.
2013 yılı şüphesiz, ABD ve
Avrupa Ekonomilerinde ki tsunamilerin şiddetine göre, çeşitli dalgalanmalar
gösterebilir. Özellikle, gelecek yıl
kur riski çok açık bir risk olarak Türk ekonomisini derinden ilgilendiriyor.
TCMB Başkanı, Sayın Erdem Başçının,
2013 yılında döviz alım ve satım ihalelerine başvurulmayacağını belirtmesi de,
döviz kurlarında ki dansın hızlı olabileceğinin önemli göstergesi .
2013 senesinin, ülkemize ve tüm
dünya insanlarına sağlık, mutluluk, başarı ve huzur getirmesi dileği ile.
Sevgiyle kalın
Dr. İsmet DEMİRKOL