Önce,
Rönesans Kıtasına dönelim;
Avrupa
ekonomisi, üye ülkelerinin, bütçe
açıklarını azaltmak için harcamaları yılın spn çeyreğinde de kısmaya devam
etmesi tüketici ve ihracat taleplerini olumsuz etkilemeye devam ediyor. Hafta içinde açıklanan, Euro
Bölgesi ekonomik güven endeksi
Ağustos verilerine göre, Almanya'da işsizlik artmış durumda, çarklar ise artık
hızlı dönmüyor. Avrupa
Merkez Bankası Başkanı Draghi’nin yarınki
aylık toplantısında nasıl bir sonuç çıkacağı merakla beklenirken, açıklanacak
ekonomik kararların, Euro bölgesinin
mevcut sıkıntısını karşılamayacağı beklentisi içindeyim. Draghi’nin tahvil
alımı ve parasal genişlemeye start vermesi herşeyden önce Almanya’nın tutumuna
bağlı. Diyelim ki genişleme gerçekleşti ve ekonomiye likidite enjekte edildi.
Mevcut para ekonomisinin yatırıma yönelmemesi durumunda ki, şu ana kadar ki
tahvil alımları sadece günü kurtarmaya yetti, bu durumda Euro bölgesi, yılın
son çeyreğine resesyon endişeleri ile girebilir. İlk bakışta, Altında 1700
seviyelerinden gerileme yaşanağını dip not olarak belirtmekle beraber, mevcut
küresel krizin kronikleşmesi ve 2013 yılının büyük sürprizlere açık olduğunu
görmekle birlikte, altının güvenli liman olmaya tekrar aday olması ons fiyatını
orta vadede 1700 –1750, uzun vadece 1780 – 1900 dolar civarına
yükseltebilir.
Dr. İsmet DEMİRKOL