Yılın son çeyreğinin bitmesine 2 ay gibi bir süre kaldı.
Piyasalarn rengi ise sabah –akşam hep
değişiyor. ABD’den gelen olumlu haber, Avrupa ile sarsılıyor, Asya’dan gelen
negatif haber,
Japonyayı ve küresel dünyayı
derinden etkiliyor. İşin aslı şu ki, artık küresel krizler iletişim ve
teknolojinin yoğun yaşandığı günümüz dünyasında, çok kolay düzelecek gibi
görülmüyor. Nedeni ise, ABD piyasalarında, Avrupa, Asya, gibi dünya ülkelerinin
kaynakları satın alınmış durumda. Avrupa Birliğinin ekonomik anlamda daralması
ve hatta resesyona girmesi en çok ülkemizi etkileyeceği gibi, ABD’nin gelecek
yıllarda ki uzun vadeli ekonomik planları derinden etkilenebilir. Şu an
Yunanistana baktığımızda, Kasım 2012 sonrasını kimse konuşmuyor. İspanya’nın
ekonomik krizle mücadelesi için yardım talebi olacak mı ? Bu talebe, Almanya ve
Fransanın tepkisi ne yönde olacak kimse bilemiyor. ABD piyasalarına
baktığımızda, istihdam piyasası bir hafta azalıyor, 2 hafta sonra artıyor. Ama
büyüme stratejisi, FED’in hala istediği gibi gelişmiyor.
Bu
arada dip not olarak, altın yatırımcılarına tavsiyem, şu an piyasalar boğa
eğilime girmiş durumdadır. ABD ve Avrupa tahvil alımları gelecek aylarda misli
şekilde artışa geçtiği zaman, 2013 yılında sarı metal bana göre hem dolar hem
de Euro para birimlerine göre daha güvenli hale gelebilir. Ne zaman ki , ABD
piyasaları faizleri yükseltir, Avrupa’da resesyon veya durgunluk sözleri
tamamen hafızalardan silinerek, pozitif rasyolar konuşulmaya başlanır işte o
zaman altına talep azalabilir. Kısa sürede son yazdığım cümlenin gerçekleşme
ihtimali çok zayıf olacağı için, bu nedenledir ki, 2012 – 2015 yılları Altın
kendinden en çok söz ettiren emtia olmaya adaydır.
Dr. İsmet DEMİRKOL