Yılın son çeyreğine
girmeye, iki aylık bir süre kaldı. Piyasalar ise, her gün, aynı haberleri
dinlemekten sıkıldı havasını veriyor. FED ve Draghi ise, sürekli olarak gündemi
canlı tutmak adına, politikacılar gibi, vaatler vermek den öteye gidemiyor.
Aslına bakarsanız, 2012 yılının eylül ayı belki de sonun başlangıcı olacak gibi
görülüyor. Avrupa’da Yunanistanın 2013 yılı sonunda temerrüde düşeceği, İspanya
ve İtalya’nın Draghi politikalarını yavaşlatacağı, Fransa ve Almanya’nın
Euro’nun geleceği hakkında net bir çözüm yolunda anlaşma sağlayamamaları,
Rönesans kıtasını, uzun yıllar sürecek resesyon ortamına hazırlamaya devam
ediyor.
Çin
ekonomisinde ise, sanayi üretimi, Çin Ulusal İstatistik
Bürosu'nun bugün yaptığı açıklamaya göre,
Temmuz 2012’de, geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 9.2 arttı.
Hatırlarsanız, Haziran 2012’de sanayi üretimi, yüzde 9.5 artmıştı. Her iki ayı
da analiz ettiğimizde, Çin ekonomisi soğumaya, dünya ekonomisi daralmaya devam
ediyor. İşin endişe verici yanı, Avrupa’nın
kurtulmasında yatırım üssü olmaya aday Çin ekonomisinin, durgunluğa
girmesi, Avrupa’nın borç yapısını daha da kötüleştireceğe benziyor.
Amerikan ekonomisi ise, iki ileri, bir geri politikasına
devam ediyor. FED, bir yandan parasal genişleme için umut vermeye devam
ederken, diğer yandan, ılımlı büyümenin hala gerçekleşmediğini, istihdam ve
yatırım harcamalarında gelişme olmadığını ifade ediyor.
Umarım, artık Avrupa ve
Amerikalı politikacıların, bir çözüm bulma yarışına girerler, aksi takdirde,
2012 son çeyreği, 2013 yılının nasıl geçeceğine dair sürpriz tsunamiler
gösterebilir.
Dr. İsmet
DEMİRKOL