Dün ki, yazımı okuyanlar, hatırlayacaktır. Avrupa
ülkelerinin, Brüksel’de gerçekleştirdikleri, toplantının, beklentilerim
doğrultusunda hiçbir sonuç çıkmadan
sona ereceği belirtmiştim. Bu sabah ki, son dakika haberleri, anlaşma ve sonuç çıkmadı diye manşet attı.
Almanya’nın, ortak tahvil’i kabul etmemesi, Haziran 2012 ve sonrasını daha
karmaşık hale getirmek üzere. Diğer yandan, büyümeye odaklanalım denilse bile,
Avrupa Merkez Bankası, parasal genişlemeyi ağzına bile almıyor. Taviz yok
mesajı veriyor. Peki, diyelim ki, Yunanistan, 18 Haziran sabahı, gerçekten
Euro’dan çıkacağını deklere etti. Bu durumda, Avrupa Bankalarının ispanya,
Portekiz, İtalya ve Yunanistan için vermiş olduğu 2 trilyon $’ın akıbeti ne
olacak. Yine görev zararı mı yazacaklar. Veya, Euro’dan çıkmak istemedi. Bu
sefer, yeni hükümet, tavizler koparmaya devam ederse, kemer sıkmayacağız derse,
Avrupa’da, Yunanistan’ı kurtarmak için taahhüt ettiği Euro kredileri Yunan
hazinesine aktarmaz ise ne olacak ? Bu
soruların cevabını bulabilmek için tüm dünya daha ne kadar bekleyecek ? Büyük
merak konusu. Avrupa krizi devam ettiği sürece, Çin’in bu kıtaya ihracatı
azalmayacak mı ? Bunu düşünen bile yok.
Bir diğer merak ettiğim husus ise,
ABD’de ki başkanlık seçimleri sonrası durum. Obama yeniden başkan olup, senato
ise Cumhuriyet ağırlıklı olursa, 2013 senesi, Amerika ekonomisi aşağı doğru
kırılabilir ve resesyon ile yeniden tanışır.
Son söz, Merkez Bankaları yine devreye
girecek gibi görülüyor. Biz para basmayız deseler bile, makro dengeler buna
izin vermeyecek gibi görülüyor. Eğer,
parasal genişleme söz konusu olmaz ise, Euro bölgesi değil 2012’yi 2013-2014’ü
bile ılımlı büyüme ile kapatamaz. Yatırım olmadan, büyüme ve istihdam
sıkıntıları çözülemeyeceğine göre, sarı metal için düzeltme bittiği andan
itibaren ki bana göre düzeltme
tamamlanmak üzere, bu durumda, altın güvenli liman özelliğini daha uzun yıllar
taşıyacak gibi görülüyor.
Dr. İsmet DEMİRKOL