Son günlerde Dolar ‘da ki kur
artışı üzerine çeşitli yorumlar yazılıp, çiziliyor. Dolar / TL’de iniş ne zaman
başlayacak ? veya Dolar / TL 2,00 TL’yi
aşacak mı ? sorularına cevap vermeden
önce şu net olarak ifade etmek gerekir ki, ABD ekonomisinde ki iyileşme, Euro
bölgesine göre daha olumlu gerçekleştiğinden dolayı, önümüzde ki yıllarda,
Doların küresel piyasalarda değer kaybetmesini kimse beklememelidir.
İç piyasaya bakacak olursak;
şubat ayı içinde T.C.M.B tarafından açıklanan, ”Özel Sektörün Yurt Dışından
Sağladığı Kredi Borcu” istatistiklerine göre, Ocak sonu itibariyle borçluya
göre dağılım istatistiklerini incelediğimizde, 2010 yıl sonu rakamlarına
göre kredi borçlanmaları 146 milyon dolar artarak 127,8 milyar dolar
seviyelerine yükselmiş durumda. Döviz kompozisyonuna bakıldığında ise uzun vadeli kredi borcunun yüzde 59,6’sı
dolar, yüzde 35,4’ü euro ve yüzde 5’i ise diğer döviz kurlarından oluşmakta.
Türkiye’nin, 2012 yılı cari
işlemler açığının yıl sonunda 70 – 80 milyar $ civarında olabileceği ve 2011
yılı yabancı sermaye girişlerinin 15 milyar $ seviyelerinde kaldığı hesap
edildiğinde, özel sektörün, 130 milyar $’a yaklaşan dış borcunu nasıl finanse
edebileceği en büyük sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Cari açığın aylık
ortalama 5 – 6 milyar $ açık verdiği bir ortamda, özel sektörün dış borcunu
ödeyebilmesi için piyasadan Dolar satın alması dışında başka çaresi olmadığı
gibi, Merkez Bankasının, büyüme ve üretim oranlarında ki göreceli düşüşü önlemek adına, faiz
koridorunu önümüzdeki aylarda daha da aşağı çekmesi durumunda, 2012 yılı Dolar / TL kurunun 2 olmasa bile
1,85-1,90 aralığında kalması kuvvetle muhtemeldir.
Dr.İsmet DEMİRKOL