Almanya Başbakanı Angela Merkel, bugün ki, parlamento meclis toplantısında, , Euro Bölgesi'ndeki ülke borç krizinin üstesinden gelmenin bir süreç olduğunu ve bu sürecin yıllar alacağını, borç krizinin tek bir hareket ile çözülemeyeceğini belirtti. 9 Aralık 2011 tarihinde, Brüksel’de yapılacak olan, Avrupa Birliği liderler zirvesi öncesi gerçekleşen konuşma metninde ayrıca, Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) güveni sürdürmesi için bağımsız olması gerektiği ve Eurobondların (Euro Bölgesi ortak tahvili) Avrupa'nın borç krizine çözüm olmayacağı da ifade edilmekte.
Aslına bakarsanız, hafta içinde FED öncülüğünde 5 büyük Merkez bankasının ortak kararı ile gerçekleştirilen, swap faiz indirim planı, 5 Aralık 2011 sonrası hayata geçirildiğinde, her ne kadar, Avrupa Bankalarının ve ülkelerinin, dolar borçlanma maliyetinin düşürüleceği, ve likiditenin artırılacağı düşünülse bile, önceden de ifade ettiğim gibi, iyileşmenin kalıcı boyutta olmayacağı, Almanya Başbakanı, Merkel’in bugün ki konuşması ile netleşmeye başlamıştır. Merkel, Euro Bölgesi'nin ortak tahvil ihracı yerine, güçlü mali kontroller ve borç düzenlemeleriyle yeni bir ''istikrar birliğine'' ihtiyacı olduğunu belirtmesine rağmen, bu isteğinin gerçekleşmesi, üye ülkeler açısından çok zor görünmektedir. Herşeyden önce, sıkı maliye politikalarının yapılabilmesi için, istihdam, büyüme rasyolarının sürdürülebilir olması gerekmektedir.
Piyasa otoritelerinin ve rating kuruluşlarının, 2012 yılı Euro bölgesi, büyüme tahminini, % 0,5’e çekmesi sonrası, 2011, 4. çeyrek ve 2012 1. çeyreğinde, Euro bölgesinde gerçekleşmesi muhtemel olan resesyon sonrası, Almanya’nın, ortak tahvil çıkarmak istememesi Euro bölge krizini daha tehlikeli boyutlara çekecek görülüyor.
Dr. İsmet DEMİRKOL